28 Kasım 2009 Cumartesi
Biliyorsunuz bayramdayiz ve dün amcamla yengeme gittik bütün aile kahkah yemek yedik super yemekler yedik ayiptir söylemesi!!Günün sonunda amcamla babama baktim ve ablamla kendi ilerki yaslarimizi düsündüm ablam ayni amcam ben zaten herkes biliyo babama benziyorum...Huylarimiz falan ikimizde hayirrrr!diye basliycaz eeee tabii ozamanlar geldigind Alis benim yasimda falan olucak vee bizde ona bögle anlticazzzz!!!!Hahhahhahahahahhahaahhahahah gerçekten çok güzel bi gündü....
28 Temmuz 2009 Salı
26 Temmuz 2009 Pazar
Geçen hafta ablamla Adaya gittik ablam ilk defa adada kaldığı için şimdi hep adaya gidelim diyo!!Adada biz yani Tanya,Babam ve ben genel olarak çoook eğleniriz=)Tanya'nın kaşık gözleri sıkıştırılmış fotoğraflar=))bunlardan birkaçı....Geçen haftada konumuz Ayşe'nin soğanlarıydı.Adaya vardığımızda balık yiycektik vapurda hepimizin hayali buydu..En sonun canım Heybeliye vardık ve koşarak balık yemeye gittik...Çerezler söğlendi tabi salatasız olmaz!!Ayşe'de ben başka bi kapta soğan istiyorum dedi...Biz istmedik...Sonra çerezlerle birlikte salatada geldi ben gelen 'şeyin' salata olduğunu üstündeki mor kaplamayı açınca öğrendim..Bildiğiniz mor bi kap geldi..=)sonra bütün soğanları Ayşe aldı gülerek yemeğimizi yedik ama Tanya'yla benim yemeğimiz çok özeldi...Babamla Ayşe balık yedi falan ve bizim yediğimiz o ülvi tatlı geldi Sufleeeee!!!Ayşe her nekadar ııı yok ben yemem desede benimkinin 4/2'sini yedi afiyet olsun tabiii...Yemeklerimizi suflelerimizi yedik ben fotoğraf çektim falan derken eve gittik ve konumuz yine Bülo'ydu=))Sabah oldu Tanya bana harika bi kahvaldı hazırladı ve bana ben alışverişe gidicem gelirmisin dedi bende seve seve dedim....Vee konuşa konuşa aşağıya indik vefakat alışverişimiz
bitti...yukarı çıkma vakti gelmişti...Evet biraz zorlanarak yukarı çıktık=)Geldiğimizde Ayşe uyanmıştı...Oda kahvaltı etti ama böğle yüzünde dün yediği soğanların acılığı vardı=))Derken Babiş geldi...Michael Jackson albümleri şarkıları falan derken bi baktık saate....
Ayşe'yle benim gitme vaktimiz gelmişş!!!Nereyee Rock'n Coke'aaaa=)....
Rock'n Coke giden herkes pazar günkü Linkin Park olayını istiyodu fakat linkin parkt'tan bin kat güzel grup olan The Prodigy bi anda herkesi kontrol altına aldı ...Çoook güzel konserdi...Adamlar bize hüketti...Bütün Roc'n coke' a gelenleri bi anda oturtup bi anda ayağa kaldırdılar...Herkese pogo yaptırdılar...Ben daha yeni yeni etkisinden çıkıyorumm..The Prodigy'i seviyoruz=)) bitti...yukarı çıkma vakti gelmişti...Evet biraz zorlanarak yukarı çıktık=)Geldiğimizde Ayşe uyanmıştı...Oda kahvaltı etti ama böğle yüzünde dün yediği soğanların acılığı vardı=))Derken Babiş geldi...Michael Jackson albümleri şarkıları falan derken bi baktık saate....Ayşe'yle benim gitme vaktimiz gelmişş!!!Nereyee Rock'n Coke'aaaa=)....
26 Haziran 2009 Cuma
Dün gece 1.45, 2.00 arasi tam uyuyicam TV'i açtim CNN Live'da çok sevdigim insan için ölüyor diyordu inanmak hiç istemedim halbuki daha dün heal the world sarkisni 10 kere dinledim ...Ben nezaman Michael Jackson belgeseli konseri klibi görsem piskopat gibi seyrederim ...O benim nerdeyse anne karnindan beri dinledigim tek kisi... Eski evdeyken biz Michael'in belgeselleri daha çok olurdu...Bende seyrederdim...Bu sabah Annemle hemen TV'i açtik ve tabiki agladik annem dediki bi Fredie için 3 gün aglamistim bakalim bunun için kaç gün agliycam...Annemde Michael Jackson hastasidir... Annem yine "neyseki onu görebildin"dedi aglaya aglaya bende ses yok sadece göz yaslarim var...Micheal Jackson "The King Of Pop" 1958-2009 thanks for best clips/songs!!
24 Haziran 2009 Çarşamba
En iyi arkadasim... Benim en iyi arkadasim su koca dünyada bi tane...Benim en iyi arkadasim ben eger hastaysam bana bakar...Benim en iy arkadasim bana 5dk'da onnumara kahvalti hazirlar...Benim en iyi arkadasim adi üstünde bana aittir.Kimse kusura bakmasin sadece benim...Benim en iyi arkadasim onnumara yemek yapar...Benim en iyi arkadasim çook komik ve eglencelidir...Benim en iyi arkadasim herseyime kosusturup durur...Benim en iyi arkadasim benle oturup Sponge Bob seyreder...Benim en iyi arkadasimmmmm!!...Tanyaa...(nam-i deger cicistir...)Ve hep bizimle olucagini bilmek harika bi duygu!!!!..:)
6 Haziran 2009 Cumartesi
elimde aytaç oldugu için blog biraz zor oluyor...Artik Kazim kadar özgürüm...Kazimi biliyosunuz bizim deli kus herksi parça pinçk ediyo iste simdi onun kadar ÖZGÜRÜM...Bugün SBS'den çiktim arabada babamla gidiyoruz ve ilerde Cem yilmaz olabiri su kisa 15 yillik hayatimda bazi insanlardan daha çok sey yasadim anlatsam 3 saatlik alrsrn diye gösteri olur... ama bekleyin bunu aytaçla yapamam...Bi gün yazicam ve bence yani bana göre komik zaten Cem yilmaz'in dedigi gibi kendi güldügüme yazicam...Ama size anakarakterleri sögliyim..Babis,Annis,Aiche,Cicis...sadece isimler bile yeter...Arakarakterlerimde, analarakterleri aratmaz merak etmeyin...
28 Mayıs 2009 Perşembe
5 Nisan 2009 Pazar
Bu Türrkiye'yle biz neyapicaz hiç bisey uymuyo.Bütün devlet isleri ayri tellerden caliyor. vee tabiki benim 18 mart'ta en cok dalga geçtigim insan photoshop(Tayyyip)Onun youtube' de bi videosunu seyretim hala guluyorum aslinda acinacak haldeyiz.. Ve en kotusu bogle davranip hala dunya ulkelerinden bize saygi duymalarini istiyoruz photoshop aynen sogle dedii yazmazsam cooook icimde kalicak; Bundan bogle Davos benim icin bitmistir.Dahada(bogle bi cumleyi bes yasimdaki cocuk kurmaz)Davosa gelmem...25 dk konustu 12 dk konustum...hahhhhhhhh!!! Bende ondan bahsediyodum photoshop.... Yaaaa neyle neyi almaya calisiyoruz.. bundan bogle benim icin Tayyip bitmistir...(sanki cok olduda)Kitap bile okumayan bi milletten cok sey bekliyoruz...(babis 3. kitabida aldim:))
25 Şubat 2009 Çarşamba
7 Şubat 2009 Cumartesi
Sizlere güzel geçen iki haftamı anlatayım...Eveet ozaman ilk günden başlıyım...İlk haftanın beş günü hepinizin bildiği gibi tiyatro derslerine gittim falan filan...Bütün olaylar o iki haftalık kısa dilimde oldu...Pazartesiyle başlayayım pazartesi o ilk haftanın acısını alarak uzun bir uykuyla başladı ve bitti...Salı günü Babiş ve bendeniz zara'ya gittik ondan öncede Mimar Sinan Güzel Sanatlar Lisesine gittik ve raporumu aldık ordan zara'ya gittik yaklaşık 20 dalikalık uzuun bir alışverişin sonunda bu kadar uzun alış veriş yeter diyip Tanya'nın ofisine attık kendimizi, orda oturup konuştuktan sonra saçları kırptırmaya gittik...Falan filan derken saat aldı başını gitti ve bende eve gittim...Ve n'oldu bilin bakalım Çarşamba oldu çarşamba günüde Babiş ve ben vardık günlerne çabuk geçiyor canııım ...Başrolleri beraber paylaştık...Ve Perşembe günü oldu=/ gerçekten ne gündü (bir ara kutular hiiiç bitmiycek sandım)...Tahmin ediceğiniz gibi yine babamdan anneme gittim...Evlerin yakın olması çok işe yarıyor...Vee uzun günlerden geldik hafta içinin son günü olan Cumaya cuma günüm ağlamakla geçti Babiş -Sen Austraila'yı seyrettin mi?dedi bende seyretmedim...Dedim
Film gayet güzel başladı çekimler filan harika fakat film tam bitti derken tam derken siz ağlamaya başlıyosunuz...Ağla, ağla, ağla bütün vücut suyumu ağlamaya harcadım anlıycağınız...Babişin işleri azıcık azaldı ve Starbucks'a gidelim mi?dedi... bende hala gözümdeki yaşlarla evet dedim ve Starbucks'a gittik kahvemizi içtik ve yine dağıldık...Veee bugün yani benim her şekilde sevdiğim gün Cumartesi ben okuldaki müzik ödevim için müzikal ya da bi konsere gidicektim ve gittim Süreyya Opera binasımı oluyo salonumu oluyo bilmiyorum fakat herkes çok şıktı eğer birdaha gidersem bende şık olmalıyım... Yaklaşık 2 saat sürdü ama ondan önce biz ayçekirdeği aile kadiköy köşelerinde azıcık zaman öldürelim dedik o kısa zaman dilimde burnunu deldirmekten korkan fakat sonra deldiren bir kızla karşılaştık ve bende gaza gelip (sağ) kulağımdaki 3. deliği deldireyim dedim (hemen güzel bi şarkı:deli, deli kulakları küpeli) falan filan derken ben gittim balemi seyrettim ordan annemle dolaştık(yine) sonra ben sinamama gittim annişte arkadaşlarıyla eğlenmiş...Şuan saat dört sularında ve hiiiiç uykum yok ozaman iyi geceler dersem yalan olucak çünkü ben daha uyumadım siz zaten uyumuşsuznuz...ozaman ben artık Disko Kralını seyretmeye devam edeyimm....(bakalım yarın neler olucak)...=)
Film gayet güzel başladı çekimler filan harika fakat film tam bitti derken tam derken siz ağlamaya başlıyosunuz...Ağla, ağla, ağla bütün vücut suyumu ağlamaya harcadım anlıycağınız...Babişin işleri azıcık azaldı ve Starbucks'a gidelim mi?dedi... bende hala gözümdeki yaşlarla evet dedim ve Starbucks'a gittik kahvemizi içtik ve yine dağıldık...Veee bugün yani benim her şekilde sevdiğim gün Cumartesi ben okuldaki müzik ödevim için müzikal ya da bi konsere gidicektim ve gittim Süreyya Opera binasımı oluyo salonumu oluyo bilmiyorum fakat herkes çok şıktı eğer birdaha gidersem bende şık olmalıyım... Yaklaşık 2 saat sürdü ama ondan önce biz ayçekirdeği aile kadiköy köşelerinde azıcık zaman öldürelim dedik o kısa zaman dilimde burnunu deldirmekten korkan fakat sonra deldiren bir kızla karşılaştık ve bende gaza gelip (sağ) kulağımdaki 3. deliği deldireyim dedim (hemen güzel bi şarkı:deli, deli kulakları küpeli) falan filan derken ben gittim balemi seyrettim ordan annemle dolaştık(yine) sonra ben sinamama gittim annişte arkadaşlarıyla eğlenmiş...Şuan saat dört sularında ve hiiiiç uykum yok ozaman iyi geceler dersem yalan olucak çünkü ben daha uyumadım siz zaten uyumuşsuznuz...ozaman ben artık Disko Kralını seyretmeye devam edeyimm....(bakalım yarın neler olucak)...=)
2 Ocak 2009 Cuma
Evvett!Güzel bi yılı geride bıraktık...
Size biraz Ankara'yı anlatıyıım....Bi kere çoooook soğuk eğer Tanya'nın çizmeleri ve uzun montu olmasaydıı benim için hiiç iyi olmazdı!!!Çarşama günü saat 6'da sayın annem tarafından kaldırıldım ve ilk defa heycandan hemen kalktım ve bi daha uyumıyım diye televizyondan müzik kanalı açtım.sonra hemen giyindim ve tahmin ediceğiniz gibi hafif ayakta uyur hafif heycan dolu şekilde girişte duruyordum..Annem hadi çıkıyoruz dedii tabi doğal olarak çıktık daha kargalar bile kalmamıştı kargalar 6.30 gibi kalktığı için bize yetişemediler daha güneş doğmamıştı ve hemen yürüyerekten varan servisine gittik..Varana büyük bi başarıyla vardıkki daha varan varmamıştı bende o gelene kadar dergi okuyayım dedim ve ben bekliyorumki böğle tek katlı tipik bi varan fakat varancığım 2 katlı turne otobüsü gibi bişeydi neyse biz bindik gidiyoruz...,güneş azıcık doğdu kar yayordu...Ve o an geldi İstanbul dışına çıktık her yer bembeyazdı annem bi öne gitti sonra uykusu geldi arkası boşmuş orda uyudu ben biraz açıkmaya başladımki annem bi yarım saat sonra geldi ve aşağıya indik annem daha önceden inip ettiği için sadece ben kahvaltı etttim heryer kaymakk gibi sonra kahvaltı bitti azıcık gazete okuduk ve yine yukarıya çıktık annem yine ben öne gidiyorum dedi ve gitti...Ve işte o ikinci an geldi Ankara'ya varmıştık...Hava biraz soğuktu az ama burnum daha düşmemiş neyseki Serdar hemen geldi ve eve gittik çantaları eve koyduğumuz gibi dışarı çıktıkk...Mantı yemeğe gittik filan sonra gezdik gezdik ve yine gezdik ve Starbucks molası verdik ve doktoru beklemeye başladık hava okadar soğuktukii burnum düşmüştü doktorda gelince bu kadar gezme yeter diyik eve gittik oturduk bol bol konuştuk ve giyinme dışarı çıkma anı geldi herkes sabahki halinden çıkıp bir şık oldu bir şık olduki anlatamam...Ve yine o buz gibi hava vardı dışarda nesee zaten alıştım diyosunuzz ve hala üşüyosunuz ama hemen taksi bulduk ve binip yemek yemeye gittik Çin lokantasına gittik orda ayıptır söğlemesi çok güzel suşi yedik ve yemek yemeye devam ettik biraz zaman geçincee öğle insanlar geldii biz artık kendimizce şıktık kocaman topuklu ayakkabılı kadınlar çok şık adamlar filann biz tabii yemeği yiyip evimiz gittik doktorun evinden biraz Anıtkabir gözküyo uzaktan bile okadar güzelki rüya gibiydi...evde oturduk filan zaman biraz ilerledi ve 00.00 olduu yuppi çook eğlendik hemen birbirimize sarıldık bende bütün gün aynı şeyi söğledimm yanii şu Yaa ne acayip ilk defa İstanbul dışında yılbaşına girdimm babam nerde filan dedim biraz sonra alıştım geçti, saat 1 filan oldu dr.90210 seyretmeye başladık filan yine konuştuk ve pijamalarımızı giyip kokuştuk...Ve tarih 01.01.2009 olduçook güzel kalktık kahvaltı ettik Ve babamın beklediği an geldi Anıtkabire gittik...Ve önce Anıtkabire girdik Atam'a gittik...
Atam'ın yattığı yerde içerde kar yayığıyordu...Atam'ın olduğu yerde biraz kar tutmuş ve tabi bildiğiniz gibi önce gözlerim doldu nesee bu iyi hallerim..sonra Müzeye girdik Atam'ın nüfüs cüzdanını filan gördük gezdik gezdik ve sonra Atam'ın mumdan heykelini yapmışları gözleri sanki gerçekten ordfa duruyormuş gibi bakıyorduk Atam'la göz göze geldik ve orda yine gözlerim doldu...Müzenin iki yerinde savaş canlandırmışlar Çanakkale savaşında silahların patlamasıyla ben ağlamya başladım göz yaşlarımı tutamaz hale geldim ühühühhüühühh!!Ağladım ve devam etti...Sonra uzun bir koridorumsu bi yerden geçtik Kurtuluş savaşında yine kendimi dağıttım beni gören insanlar allah allah acaba bizdemii ağlasak gibi bakıyorlardı orda güvenlik görevlileri ise biz hergün burdayız neden böğle şeyler hissetmiyoruz gibi bakıyorlardı...Sonraa kocaman up uzun bir koridora girdik koridorda böğle bölmeler var işte bütün özel günlerimiz zaferlerimiz falan resimleri vardı bi tane bölemeye girdik ve Serdar burda Cevat Paşa yazıyor!!!dedi annem ve ben hemen koşarak gittik baktık ordan ve ben bir baktımki büüyüüük büyük dedemin büstü var anneme koşup bak demem 1 saniye bile sürmedi ve ben zaten ağladığım için ağlamamm iki kat arttı baktık baktıkk ve aslanlı yola girdik sonra Atam'ın arabalarını görduk ve Atam çook şık bi adammış...sonra anıtkabir gezimiz 2 saat filan sürdü ve bitti...Ve alışveriş merkezlerine verdik kendimizi..Ve burdan anladımki biz bu ülkeyii çok zor kazanmışız..Alışveriz merkezlerinden bitanesinden çook güzel şapka aldım kendime....Ve saat 19.00oldu yine varana gitti 19.45 gibi otobüsümüz kalktı buseferki tek katlıydı, geç bir saatte eve geldikk ve acayip yorgunduk dizlerim hala ağrıyor!Ama çook güzeldi okadar eğlendim okadar ağladımkki çook güzeldi şimdi babiş tanyiş gitmek lazım çünkü babşin anlatıcakları vardır.=))Herkese iyi seneler!!!
Size biraz Ankara'yı anlatıyıım....Bi kere çoooook soğuk eğer Tanya'nın çizmeleri ve uzun montu olmasaydıı benim için hiiç iyi olmazdı!!!Çarşama günü saat 6'da sayın annem tarafından kaldırıldım ve ilk defa heycandan hemen kalktım ve bi daha uyumıyım diye televizyondan müzik kanalı açtım.sonra hemen giyindim ve tahmin ediceğiniz gibi hafif ayakta uyur hafif heycan dolu şekilde girişte duruyordum..Annem hadi çıkıyoruz dedii tabi doğal olarak çıktık daha kargalar bile kalmamıştı kargalar 6.30 gibi kalktığı için bize yetişemediler daha güneş doğmamıştı ve hemen yürüyerekten varan servisine gittik..Varana büyük bi başarıyla vardıkki daha varan varmamıştı bende o gelene kadar dergi okuyayım dedim ve ben bekliyorumki böğle tek katlı tipik bi varan fakat varancığım 2 katlı turne otobüsü gibi bişeydi neyse biz bindik gidiyoruz...,güneş azıcık doğdu kar yayordu...Ve o an geldi İstanbul dışına çıktık her yer bembeyazdı annem bi öne gitti sonra uykusu geldi arkası boşmuş orda uyudu ben biraz açıkmaya başladımki annem bi yarım saat sonra geldi ve aşağıya indik annem daha önceden inip ettiği için sadece ben kahvaltı etttim heryer kaymakk gibi sonra kahvaltı bitti azıcık gazete okuduk ve yine yukarıya çıktık annem yine ben öne gidiyorum dedi ve gitti...Ve işte o ikinci an geldi Ankara'ya varmıştık...Hava biraz soğuktu az ama burnum daha düşmemiş neyseki Serdar hemen geldi ve eve gittik çantaları eve koyduğumuz gibi dışarı çıktıkk...Mantı yemeğe gittik filan sonra gezdik gezdik ve yine gezdik ve Starbucks molası verdik ve doktoru beklemeye başladık hava okadar soğuktukii burnum düşmüştü doktorda gelince bu kadar gezme yeter diyik eve gittik oturduk bol bol konuştuk ve giyinme dışarı çıkma anı geldi herkes sabahki halinden çıkıp bir şık oldu bir şık olduki anlatamam...Ve yine o buz gibi hava vardı dışarda nesee zaten alıştım diyosunuzz ve hala üşüyosunuz ama hemen taksi bulduk ve binip yemek yemeye gittik Çin lokantasına gittik orda ayıptır söğlemesi çok güzel suşi yedik ve yemek yemeye devam ettik biraz zaman geçincee öğle insanlar geldii biz artık kendimizce şıktık kocaman topuklu ayakkabılı kadınlar çok şık adamlar filann biz tabii yemeği yiyip evimiz gittik doktorun evinden biraz Anıtkabir gözküyo uzaktan bile okadar güzelki rüya gibiydi...evde oturduk filan zaman biraz ilerledi ve 00.00 olduu yuppi çook eğlendik hemen birbirimize sarıldık bende bütün gün aynı şeyi söğledimm yanii şu Yaa ne acayip ilk defa İstanbul dışında yılbaşına girdimm babam nerde filan dedim biraz sonra alıştım geçti, saat 1 filan oldu dr.90210 seyretmeye başladık filan yine konuştuk ve pijamalarımızı giyip kokuştuk...Ve tarih 01.01.2009 olduçook güzel kalktık kahvaltı ettik Ve babamın beklediği an geldi Anıtkabire gittik...Ve önce Anıtkabire girdik Atam'a gittik...
Atam'ın yattığı yerde içerde kar yayığıyordu...Atam'ın olduğu yerde biraz kar tutmuş ve tabi bildiğiniz gibi önce gözlerim doldu nesee bu iyi hallerim..sonra Müzeye girdik Atam'ın nüfüs cüzdanını filan gördük gezdik gezdik ve sonra Atam'ın mumdan heykelini yapmışları gözleri sanki gerçekten ordfa duruyormuş gibi bakıyorduk Atam'la göz göze geldik ve orda yine gözlerim doldu...Müzenin iki yerinde savaş canlandırmışlar Çanakkale savaşında silahların patlamasıyla ben ağlamya başladım göz yaşlarımı tutamaz hale geldim ühühühhüühühh!!Ağladım ve devam etti...Sonra uzun bir koridorumsu bi yerden geçtik Kurtuluş savaşında yine kendimi dağıttım beni gören insanlar allah allah acaba bizdemii ağlasak gibi bakıyorlardı orda güvenlik görevlileri ise biz hergün burdayız neden böğle şeyler hissetmiyoruz gibi bakıyorlardı...Sonraa kocaman up uzun bir koridora girdik koridorda böğle bölmeler var işte bütün özel günlerimiz zaferlerimiz falan resimleri vardı bi tane bölemeye girdik ve Serdar burda Cevat Paşa yazıyor!!!dedi annem ve ben hemen koşarak gittik baktık ordan ve ben bir baktımki büüyüüük büyük dedemin büstü var anneme koşup bak demem 1 saniye bile sürmedi ve ben zaten ağladığım için ağlamamm iki kat arttı baktık baktıkk ve aslanlı yola girdik sonra Atam'ın arabalarını görduk ve Atam çook şık bi adammış...sonra anıtkabir gezimiz 2 saat filan sürdü ve bitti...Ve alışveriş merkezlerine verdik kendimizi..Ve burdan anladımki biz bu ülkeyii çok zor kazanmışız..Alışveriz merkezlerinden bitanesinden çook güzel şapka aldım kendime....Ve saat 19.00oldu yine varana gitti 19.45 gibi otobüsümüz kalktı buseferki tek katlıydı, geç bir saatte eve geldikk ve acayip yorgunduk dizlerim hala ağrıyor!Ama çook güzeldi okadar eğlendim okadar ağladımkki çook güzeldi şimdi babiş tanyiş gitmek lazım çünkü babşin anlatıcakları vardır.=))Herkese iyi seneler!!!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
